Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre geçen yılın ilk 3 ayına göre bu yıl ilk 3 ayda toplam üretim yüzde 21 artarak 366 bin 597 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın ilk üç aylık dönemine göre yüzde 34 artış sağlayan otomobil üretimi ise 222 bin 51 adede ulaştı. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 382 bin 504 adede yükseldi. Ticari araç grubunda, yılın ilk çeyrekte üretim yüzde 6, ağır ticari araç grubunda yüzde 19 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 5 oranında arttı. 2022 yılının ilk üç ayına göre ticari araç pazarı 68, hafif ticari araç pazarı yüzde 72, ağır ticari araç pazarı yüzde 50 artış sağladı. Yılın ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 13 oranında artarken, otomobil ihracatındaki artış yüzde 26 olarak gerçekleşti.
Ticaride artış var
Yılın ilk üç aylık döneminde ticari araç üretimi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 oranında artış gösterdi. Bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 19 artarken, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 5’lik büyüme yaşandı. Bu dönemde, otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti. Araç grubu bazında kapasite kullanım oranları ise hafif araçlarda (otomobil + hafif ticari araç) yüzde 74, kamyon grubunda yüzde 90, otobüs-midibüs grubunda yüzde 43 ve traktörde yüzde 83 seviyesinde gerçekleşti.
Elektrikli üretiminde geç kalmadık
OSD Başkanı Cengiz Eroldu bu yıl üretim ve ihracatın %10 artmasını beklediklerini söyledi. Çin’li markaların Türkiye’de üretime gelibileceğini ifade eden Eroldu,”Çin’li marka ithalat olarak geldiği zaman %40 vergiye tabi ama Türkiye’de yerli üretim yaparsa o vergiye tabi değil. Bu tür vergilerin teorik olarak ülkedeki üretimi desteklemeleri lazım. Ama tabii yerlilik seviyesinin belli kuralları karşılaması gerek” diye konuştu. Türkiye otomotiv sanayinin performansının devam ettirmesinin, rekabetçiliğini devam ettirilmesiyle alakalı olduğuna değinen Eroldu şöyle konuştu:
“Tesislerimiz modern bir sıkıntımız yok. Sonuçta elektrikli araç üretmede de bir sıkıntımız yok. Bugün herkeste öyle bir algı da var belki hani Türkiye elektrik araç üretiminde geride mi kalıyor, geç mi kalıyor gibi. Zaten üretim anlamında, elektrikli araç üretimi içten yanmalı araç üretimine göre daha basit. Şu anda elektrikli araçlar için ülkemizde büyük bir pazar yok. Ama bu önümüzdeki 5-10 sene zarfında Türkiye’nin altyapısı gelişecek. Bu konuda zaten Sanayi Bakanlığı’nın açıkladığı yol haritasında da, işte Türkiye’deki soket sayılarının 20-25 binli seviyelere çıkması hedefleniyor. Biz eğer Avrupa’ya ihracat yapmaya devam etmek istiyorsak bugün Türkiye’deki her tesisin mutlaka elektrifikasyona uyum sağlaması lazım. Zaten Avrupa Birliği 2035’ten sonra yeni araçlarda hibrit bile kabul etmeyecek. Şimdi dolayısıyla burada bizim için, 2023-2035 arasında 12 senemiz var.”